Yıllar öncesinden bir filmden birkaç hüzünlü kare kalmıştı aklımda. Fakir, kötü bir odada bir karyolada oturan kadın ölmüş çocuklarına ağlıyordu. Ben de ağlamıştım filmde. Annemle seyrediyorduk o da ağlamıştı. Ama filmin adını bilmiyordum. Ve filmde anlatılanların gerçek olduğunu da.
Kitap İrlanda’nın Limerck kentinde yaşayan Frank Mc Court’ın anılarını anlatıyor. Dört çocuklu bir ailede yaşayan Frank,ekonomik kriz nedeni ile Amerika’ya göç eden ailesinin ilk çocuğu olarak dünyaya gelir. Frank’in doğumundan sonra yine ekonomik sıkıntılar nedeni ile İrlanda’ya göç ederler. Babası işsiz olduğundan ve çalıştığı zamanlarda da aldığı parayı içkiye yatırdığından aile bir çok sorun yaşar. Annesinin çocuklara bakacak parası olmayıp çoğu zaman derneklere gidip para dilenir. Kimi zamanda rahiplerin evine gider ve onların kalan yemeklerini eve getirir. Olaylar her seferinde böyle tekrar eder. Akrabalarının ve komşularının umursamazlığına katlanarak bir hayat geçirir ve okulda da bir çok sorun yaşar. Anneannesinin ve teyzesinin durumu çok da kötü olmasa da aileyle kesinlikle ilgilenmezler. Aile çoğu zaman babanın işsizlik sigortası ile geçinir ve baba bu parayı eve getirmediğinden Frank iki kardeşini açlık ve sefaletten dolayı kaybeder.Bir süre sonra ailenin ilk kızı olur. Babası Frank’e annesine bebekler getiren meleğin hikayesini anlatır. Sorumsuz olmasına rağmen ayık olduğu zamanlarda çocuklarıyla ilgilenmeye çalışan bu baba,çocuklarına bol bol hikayeler anlatır.Özellikle Frank'a her zaman İrlanda’yı kurtaran Cuchulain'in hikayesini anlatmaktadır. Frank bu hikayelerle büyür. Dinlediği hikayeler ileride hikayeci olmasını sağlayacaktır.
İlk okula başlayan Frank aynı dönemde gazete dağıtımı yaparak para kazanmaya çalışır. Bu dönemde sürekli olarak çalışarak okuma çabası verir.
Bu sırada babası İngiltere'ye çalışmaya gider ve bu aile için büyük bir umut olur. Çünkü babaları İngiltere'ye çalışmaya giden ailelerin maddi durumlarındaki iyiliği hepsi görmektedir. Ancak baba Malachy orada da kazandığı paraları içkiye yatırır ve tek kuruş yollamaz. Frank ortaokulu bitirdikten sonra Amerika’ya gitmeyi aklına koyar. Çünkü yaşadığı hayat koşulları onun gelişmesini engelleyecektir. Bu sürede postanede telgraf dağıtmaya başlar Telgraf dağıtımı sırasında tefeci bir kadın ile tanışır ve bu kadın ile bir araya gelerek insanlara tehdit mektupları yazmaya başlar. Mektupların içeriği ise tefeci kadına olan borcun ödenmesidir. Bir gün yine bu kadının evine gittiği zaman kadını ölü bulur. Evi karıştırmaya başlar ve çekmeceden Amerika’ya gidebilecek kadar para ve borç defterini alır.Tefecinin eline düşmüş borçlu insanları kurtarmak için borç defterini yırtar.Hayalini gerçekleştirerek Amerika’ya gider.
Kitapta yaşanan yoksulluk insanı gerçekten dehşete düşürüyor.Bunların yaşanmış ve hala dünyanın pek çok yerinde yaşanıyor oluşu,insanı kendi durumuna şükrettiriyor.
Yazar Frank McCourt 1931'de Brooklyn'de doğdu; İrlanda'nın Limerick şehrinde büyüdü ve 1949 yılında Amerika'ya geri döndü. Otuz yıl New York'un pek çok lisesinde (uzun bir süre Stuyvesant Lisesinde) kompozisyon hocalığı yaptı. İrlanda'da geçen gençliklerini anlatan "Bir çift Blaguard" isimli müzikal oyunda kitabında sık sık adı geçen kardeşi Malachy ile birlikte oynadı. Frank McCourt Karısı Ellen'le New York'ta yaşamaktadır
Frank Mccourt'un çocukluğunu anlatan "Angela'nın Külleri" dünyanın her yerinden büyük bir okuyucu kitlesi tarafından okundu ve çok sevildi. Büyük bir yoksulluğu anlattığı halde, Mccourt'un kalemindeki sevecenlik ve ince mizah, satırların arasına sızan umutla birleşince, ortaya bir kurtuluş ve başarı öyküsü çıkmıştı. Angela'nın Külleri, Pulitzer Ödülü, Ulusal Kitap Kriteleri Çevresi Ödülü, Los Angeles Time Kitap Ödülü gibi önemli ödüllerin sahibi oldu. Pek çok dilde defalarca basıldı.
İkinci kitabı "Umuda Doğru" ( Angela'nın Külleri II ) ise Angela'nın Külleri'nin devamı.
Bu arada söylemeyi unuttum. Angela yazarın annesinin adı.(yarı alıntı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder